'FİLM OKUMASI' NOTLARI
Bir süredir Twitter hesabımda bir bilgisel olarak paylaştığım film okuması ve çözümlemesi üzerine yazdığım notları burada daha derli toplu olarak ve geniş kitleye ulaşacak şekilde paylaşmak istedim. Tabii buradaki notların özellikle Avrupa ve Hollywood yapımı filmlerdeki kalıplaşmış unsurları belirttiğini de öncelikle söyleyeyim, ama yine de bir filmi seyrederken kaçırdığınız noktalara da dikkatinizi çekecektir bu notlar. Buyurun film okumasına:
1. Eğer bir filmin finalinde yağmur yağmaya başlıyorsa orada büyük bir
hesaplaşma yaşanacak demektir. Eğer yağmur hesaplaşmadan sonra yağarsa,
orada kahraman kötü geçmişinden arınıyor/vaftiz oluyor demektir...
2. Eğer bir korku/gerilim filminde kadın karakterlerden biri Shelley adını taşıyorsa, bu genellikle Frankenstein'ın yazarı Mary Shelley'e göndermedir...
3. Eğer filmin atmosferine mavi, çelik mavisi, mavi-gri tonlamalı renkler
hakimse sert bir intikam hikayesi sizi bekliyor demektir...
4. Filmin açılışında tren rayları ve tren vagonları akıp gidiyorsa, bu
filmin kesişen hayatlar veya paralel zamanlar üzerine bir hikaye
anlatacağı anlamına gelir. Mr. Nobody ve İşe Yarar Bir Şey bunun birer örneğidir.
5. Filmin kahramanı film boyunca çeşitli nedenlerle (kavga, trafik kazası,
silahlı çatışma, patlama vs.) kalıcı bedensel hasarlar alıyorsa, bilin
ki o finalde ölecektir. En bilinen örneği Matrix'deki Neo'dur.
6. Filmde kahramanımız herhangi bir sebebi olmadan, amaçsızca koşmaya
başlarsa, bu bir olgunlaşma aşaması olarak karşımıza çıkar. Kötü
geçmişinden kurtulmak için koşar, daha iyi biri olmak için. Nitekim bu
eylemin sonunda ya pişmanlıkla ağlar ya da mutlulukla güler.
7. Filmlerde kırmızı renk genelde şehvetin/aşkın ve korkunun (kan) rengi
olmasına rağmen; aslında kahramanımızı kendi gerçekliğine bağlayan
renktir. Daima kırmızı rengin ardında (kapı, ceket, çizgi, sabun, hap, kablo)
kahraman kadar seyirciyi de sarsacak bir gerçek gizlidir.
8. Filmde karanlık bir atmosfer varsa, gri renkler hakimse, figürlerden
önce uzun gölgeleri kareye düşüyorsa, sürekli yağmur yağıyor ve
kahramanımız hep trençkot giyip varlığını, yaşamını sorgulayan, geçmişiyle
sorunu olan bir kişiyse o film bir film-noir (kara film) 'dir.
9. Kamera kahramanın yüzüne (veya başka bir karaktere) yakın çekim
yapıyorsa, burada seyircinin onunla özdeşleşmesi isteniyor demektir.
Kamera karakterden uzaklaştıkça seyirciyle karakter arasındaki bağ da
kopar.
10. Rashomon Etkisi:
Adını, A.Kurosawa'nın aynı isimli filminden alır. Bir suç çerçevesinde
gelişen filmdeki olayın, suça şahit kişilerin gözünden ve farklı
açılardan işlenmesidir. Böylece 'gerçeğin' bakış açımıza, şartlara veya
çıkarımıza göre değişebileceği gösterilir.
11. Filmde kahramanımızın dahil olduğu silahlı bir ikili yakın dövüş
sahnesinde, vücutlar birbirine yakınken, seyirciye göstermeden silah
patladığında veya bıçak bir bedene girdiğinde kamera hangi karaktere
odaklanmıyorsa o ölmüş demektir.
12. Ters Ninja Kanunu:
Kötü adamların sayısı ne kadar fazla ise,kahramana zarar verme
olasılıkları o kadar düşüktür.Eğer kahramanın karşılaştığı düşman bir
tane ise, bu savaş, kavga veya mücadele çok uzun sürer ve kötü adam
tarafından zarar verilme ihtimali çok yüksektir.
13. 1950'lerden 1990'a kadar yapılmış uzaylı temalı filmlerde, ki çoğunlukla
dünyayı istila ederlerdi, uzaylılar Komünizm'i/Komünizm korkusunu
temsil ederlerdi.90'dan sonra ise uzaylılar bu sefer anti-faşizmin
simgesi oldular. District 9, Arrival...
14. Özellikle Amerikan filmlerinde bütün katliamcılar,
vampirler, kurtadamlar, cadılar vs. gibi karakterler Amerika'nın güney
eyaletlerinde görülürler veya ortaya çıkarlar. Bu, Amerikan iç
savaşındaki (özgürlükçü) kuzey- (köleci) güney arasındaki ayrımın
sinemasal halidir.
15. Hitchcock Kuralı:
Çerçevedeki bir nesnenin boyutunun,o anda öyküdeki önemi ile doğrudan
ilişkili olduğunu ortaya koyar.Özellikle izleyicinin bu görsel vurgulama
ardındaki nedeni bilmediği zamanlarda gerilim ve heyecan
uyandırır.Örnek kare:Rob Reiner'ın Misery'sinden.
16. Korku/gerilim filmlerinde oyuncular ısrarla korku kaynağının (canavar,
vampir, kurtadam, seri katil vd.) üzerine doğru giderler.
Schopenhauer'den alıntılanan ve Scheler tarafından psikanaliz için de
yorumlanan fotodaki hikaye bunun nedenini açıklar niteliktedir.
17. Filmlerde sık sık aşağıdan veya yukarıdan alınan bir kadrajda
(genellikle kahramanın gözünden) gördüğümüz dönel merdiven,gerçeği
bulmak için yapılması gereken yolculuğu temsil eder.Eğer merdiven spiral
şeklindeyse yolculuk içinde gizem ve mistik unsurlar barındırır.
18. Çehov'un Silahı: "Duvarda asılı silah oyunun sonunda mutlaka patlar."
Çehov'un öykülerinde başlayıp Hitchcock'la sinemaya geçen prensip.Eğer
filmin bir yerinde silah, bıçak vs. görünüyorsa, o silah/bıçak filmin
sonunda mutlaka kullanılır.
19. Bir filmi seyrederken eğer kadraja bir kitap giriyorsa bilin ki o kitap
filmin altlığıdır ve filmin anlaşılmasında büyük etkisi vardır. Mesela
intikam temalı bir filmde Monte Cristo Kontu'nun görünmesi gibi. (Tabii
bu bir tablo, müzik parçası, vs. de olabilir).
20. "Yol filmleri hızlı filmlerdir.Karakterler durmaktan korkar,çünkü durmak
hatırlamak demektir;hız unutkanlıkla eşdeğerdir,yavaşlık ise
Kundera'nın işaret ettiği gibi hatırlayıştır." JavierRebollo Bu nedenle aksiyon filmi izledikten sonra hiçbir şey aklımızda kalmıyor.
21. '80-'90 arası çekilmiş Amerikan filmlerinin çoğu, en fazla iki katlı
müstakil evlerden oluşan Amerikan banliyölerinde geçer ve kahramanımız
10-20 yaş aralığında bir teenager'dır. Ve eğer durum böyleyse, onun yan
komşusu da ya vampir ya kurtadam ya da seri katildir.
22. Özellikle korku-gerilim türü filmlerde belli anlarda, izleyicinin
gerilimini arttırmak için görüntü kadraja diagonal/çapraz olarak
alınır.Bu uygulama, dikdörtgen bir kadrajın sınırlarına paralel/dikey
ilerleyen görüntüye alışan seyircide bir anda rahatsızlık yaratır.
23. Eğer filmde yeni bir eve taşınmış bir aile varsa ve ailenin küçük çocuğu
böyle bir bisiklet sürüyorsa, filmde işler o aile için hiç iyi
gitmeyecek demektir... (Üstte Be Afraid/2017, altta The Shining-Cinnet/1980)
Yorumlar
Yorum Gönder