KISA KISA: Film Üstü Notlar (HARDWIRED/Yüksek Gerilim, Ernie Barbarash, ABD, Kanada, 2009, Bilim-Kurgu, Macera, B-Movie)
Başrollerdeki Val Kilmer, Cuba Gooding Jr. ve şu
sıralar Orphan Black isimli diziyle ekranlarda olan Tatiana Maslany gibi iyi
oyuncularına rağmen, Hardwired/ Yüksek Gerilim bir B-Movie'nin bütün
özelliklerini taşıyor: Kötü oyunculuklar, kötü efektler, kötü kurgu ve idare
eden bir yönetmen, ama gerçekten güzel bir konu. Bu yüzden daha iyi bir senaryo
ve kurguyla ele alınsa filmi kült mertebesine bile çıkarabilecek
"kapitalist sistem eleştirisi" içeren konusu üzerinde durmak bizim
için daha anlamlı olacaktır.
Artık her şeyin yönetiminin şirketlerin eline geçtiği,
Afrika'daki vahşi hayvanların üzerinden, ABD'nin uçak gemilerine, yörüngedeki
uydudan Özgürlük Anıtı'nın elindeki meşaleye kadar her şeyin birer reklam alanı
olarak kullanılıp pazarlandığı bir gelecekte; karısını korkunç bir trafik
kazasında kaybeden Luke Gibson gözünü bir hastanede açar; ancak hayatı yıkımın
eşiğindedir. Ölümcül bir mikroçip aracılığıyla üretici firma HOPE'un yetkilisi
(Val Kilmer) tarafından yakından izlenen Gibson, hiç hatırlamadığı bir
geçmişten çeşitli imajlar görmektedir.
Aslında beyninde ödem oluşan Luke'un pek yaşama şansı
yoktur ve kız kardeşiyle iletişime geçen Hope şirketi, ona beynine
yerleştirilecek bir implantla Luke'un yaşama dönebileceğini söyler. Kardeşinin
işlemi kabul etmesinin ardından, Luke'un beynine bir implant yerleştirilir ve
gözlerini açtığı andan itibaren Luke çeşitli hayaller/görüntüler görmeye
başlar. Önce hayal gördüğünü sanan Luke, sonradan aslında bunların birer reklam
olduklarını öğrenir. Çünkü görüntülerdeki insanlar ya kendisine belli bir marka
saatin ya da bir tür içeceğin reklamını yapmaktadırlar. Heryerde birden fazla
şekilde karşısına çıkan reklam görüntüleri bir süre sonra Luke'u delirmenin
eşiğine getirir. Bu reklamlara engel olmanın tek yolu ise, kendisi gibi implant
yerleştirilmiş başka birinden öğrendiği gibi, ürünü satın alarak ya da çalarak
ona sahip olmaktır. Çünkü reklamlar kişi onu satın alana dek görünmeye devam
edecek şekilde programlanmış ve böylece reklamı veren üretici firma ürününün
satılmasını garanti altına almış olmaktadır.
"Üzgünüm ama artık yerimiz kalmamıştı. Hayal
edebileceğin her yere reklam koyduk ve satürasyon noktasına geldik. Yeni
mekanlar yaratmalıydık. Hayal gücünün ötesinde bir yer. İnsanların aklındaki
bir yer. Parası olanlara bu aygıtı akıl geliştiren bir şey olarak
pazarlayacağız. Boş hayatlarında onlara yardımcı olacak, en üstün bilgisayar
kafalarının içine yerleştirilecek. Anında bilgiye sahip olacaklar. Düşünce
hızında analiz yapabilecekler. Fakir olanların, sağlık sigortası olmayan
milyarlarca kişinin ameliyatlarını, masraflarını biz ödeyeceğiz. Ve aygıt da o
zaman takılacak onlara. Bu çok kazançlı bir iş. İstedikleri şeyleri ve nereden
alabileceklerini söyleyeceğiz. Kafalarının içindeki reklam yerlerini
trilyonlara satacağız."
Evet, aslında Luke'un zihni, toplam 660 kişinin
üzerinde denenen ve güzel, süslü bir kılıfla aslında kapitalizme hizmet edecek
olan yeni bir çip için deney alanı oluşturmaktadır. "Subliminal
reklam" anlayışını birkaç adım daha ileri götüren HOPE şirketi, çip
aracılığıyla reklamı direkt zihnin içine koymakta ve ürünü satın alana kadar da
kişinin zihninde bunu tekrarlamaktadır. Böylece insanlar delirmemek için, tıpkı
alış-veriş yapınca rahatlayan günümüz insanı gibi, ürünü satın almak zorunda
kalmaktadırlar. Daha sonra beynindeki çip Hope karşıtı bir hacker grubu tarafından
hack'lenen Luke, çip sayesinde hacker grubuyla siber bağlantılar kurarak bir
çeşit siber-süper-kahramana dönüşecek ve hiper-siber-kapitalist Hope şirketine karşı savaşacaktır...
Ancak gelin görün ki bu güzel konuyu elindeki tüm imkanlarla mahveden yönetmen, bu oyuncularla bile filmini B-movie kalitesinden öteye taşıyamıyor. Yine de bizim gibi B-movie severseniz oldukça ilginizi çekecek bir film "Hardwired/ Yüksek gerilim".
Yorumlar
Yorum Gönder