FİLMSEL KAVRAMLAR: ‘SOURCE CODE/ Kaynak Kodu’ (Source Code, Duncan Jones, 2011)
‘Source Code’, aynı isimli ama Türkçe’ye Yaşam Şifresi olarak çevrilen filmde karşımıza çıkan bir kavramdır. Filmde terörist bir eylem sonucu bombayla havaya uçurulan bir trende hayatını kaybeden insanların beyninden ölmeden önce yaşadıkları son sekiz dakikanın kayıtları çıkarılarak, Source Code/ Kaynak Kodu denen bir bilgisayar programına aktarılmakta ve bir tren dolusu insanın son sekiz dakikası sentezlenerek (veya birleştirilerek) bu sekiz dakika kaynak kodu içersinde sekiz dakikalık yeni bir sanal gerçeklik alanı oluşturmaktadır. Yalnız bu insanların hepsi trenin patlaması sonucu öldüklerinden kaynak kodu da aynı patlamayla sona ermektedir. Bu nedenle olayı çözmek için kaynak koduna yollanan Yüzbaşı Colter Stevens’ın da sadece 8 dakikası vardır. Dışarıdan programa yollanan Colter gözlerini trende açtığında kendisini yolculardan birinin bedeninde bulur; gerçekte kendisi patlama anında o trende bulunmadığı için kaynak koduna bilinci aktarılan yolculardan birinin bedeninde gözlerini açmaktadır her seferinde. Üstelik o andan öncesini, yani oraya nasıl geldiğini de hatırlamamaktadır. Colter 8 dakika sonunda trenin havaya uçmasıyla programdan çıkmakta ve gözlerini bir kapsülde açmaktadır. Kapsül dışından yönlendirilen Colter, tekrar kaynak koduna gönderilerek aynı gerçekliği bir daha yaşaması sağlanmakta ve böylece defalarca yollandığı ve yaşadığı programda her defasında bombayı koyan teröriste dair yeni bir şeyler keşfetmektedir. Ne var ki bu program içerisinde tren patlamasında hayatını kaybeden bir kadına aşık olan Colter, bir süre sonra bu sanal gerçekliğin aslında alternatif/ paralel bir gerçekliğe ve zamana dönüştüğünü fark edecek ve trendekilerin hayatlarını kurtarmaya çabalayacaktır. Colter’ın programda keşfedeceği son şey de kendisine dair olan gerçeklerdir.
Aslında ‘insan zihninin bir bilgisayara aktarılması’ olayı gerek bilim-kurgu sinemasında gerekse yazınında sıkça karşımıza çıkan bir olgudur. Yaşam Şifresi filminde bu farklı olarak, hatta imkansız denecek kadar zor bir biçimde, ölmüş insanların zihinlerinin son sekiz dakikalarında hafızaya aldığı olayların ya da anların bir bilgisayar programına aktarılması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Buradaki sekiz dakika vurgusu ise öldükten sonra zihinde sadece son sekiz dakikanın belli bir süre daha canlı kalması ve bir bilgisayar programına aktarılabilmesi anlamına gelmektedir. Daha öncesi de kişiyle birlikte ölmektedir. Böylece, filmdeki patlamayı örnek alacak olursak, bir patlamada ölen kişilerin son sekiz dakikasına ulaşılıp kaynak koduna aktarılmasıyla; olaya ait bütün son sekiz dakikalık bilgiler ve gözlemler sanal ortamda sentezlenerek çoktan gerçekleşmiş olan olay kaynak kodunda yeniden oluşturulmaktadır. Ölen insanların çokluğu, olay anına dair bilgilerin ve bakış açılarının da fazlalığı anlamına geldiğinden, kaynak kodunun gerçekliğe daha uygun olmasını sağlamaktadır. Dışarıdan birisinin kaynak koduna yollanması, aynı zamanda o kişinin geçmişe gönderilmesi anlamına da gelmektedir. Colter filmde kaynak koduna girerek, çoktan patlamış bir trenin patlamadan önceki son sekiz dakikasına girmiştir ve bu nedenle de patlamaya engel olup, trendekilerin hayatlarını kurtarabileceğini düşünmeye başlar bir süre sonra. Kaynak kodu sanal bir gerçeklik yaratmasının yanı sıra ‘geçmiş’ bir zamanı da yeniden kurmaktadır. Diğer taraftan kapsülün dışından (yani gerçeklikten) Colter’ı yönlendiren kişiler (kaynak kodunun yaratıcıları), çoktan gerçekleşmiş bu sonucu değiştiremeyeceğini söyleseler de, orada olayları yaşayan Colter onları asla dinlemez; yaşadıklarının ‘gerçeklikten’ bir farkı yoktur çünkü. Filmin finalinde Colter, kaynak kodunun oluşturduğu gerçeklikten, kendisini kapsülün dışından yöneten Goodwin’e cep telefonundan bir mesaj yollar, ancak Colter kaynak kodunda zaten geçmişteki bir anı yaşadığından, mesaj Colter kaynak koduna sokulmadan öncesindeki Goodwin’e gider, “Bu sabah birlikte tarihi değiştireceğiz.” demektedir. Gerçekten de öyle olur!
Finaldeki bu mesaj, bizim (ve kodun yaratıcılarının) aslında sanal gerçeklik sandığımız kaynak kodunun alternatif bir gerçekliğe ve zamana dönüştüğünün sinyalidir. Son zamanlarda oldukça popüler olan, “eğer öyle olmasaydı ne olurdu?” sorusuna verilen bir başka cevaptır kaynak kodu. Sonucu değiştirilen bir olayın yeni sonuçlarını görmek de beyazperde de bize nasip olmaktadır.
Öyleyse geriye tek bir soru kalmaktadır: Peki, Colter bir bilgisayar programı olan kaynak koduna nasıl girebilmektedir?
Bunu da filmin finaline bırakalım…
Yorumlar
Yorum Gönder