MR. NOBODY/ Bay Hiçkimse, Jaco Van Dormael, 2009, Kanada, Belçika, Almanya, Fransa, Dram, Fantastik

Zamanda yolculuk üzerine kurulu filmleri hepimiz biliriz, buna en iyi örnek Geleceğe Dönüş serisidir. Bunları seyrederken, senaryo ne kadar iyi olursa olsun, filmden sonra hep bir eksiklik hissederiz; hissederiz ama onun ne olduğunu bir türlü bulamayız. Bunun en büyük nedeni bu tür filmlerin öznel yani (zamanda yolculuğu yapan) kahramanın gözünden anlatılıyor olmasıdır. Adam koskoca bir evreni ve zamanı bırakarak geçmişe gider; bu da demektir ki kahraman evrenin bütün zamanını geri alarak, yani bütün doğum ve ölümleri, süpernovaları, evrensel hareketleri vs. ufak bir 'Big Crunch/ Büyük Sıkışma'ya (Big Bang/ Büyük Patlama'nın tam tersi, evrenin daralarak başladığı noktaya dönmesi demektir. Bir çeşit Kıyamet olayı diyebiliriz.) sebep olmaktadır. Ama bu tür filmlerde bu geri dönüş hiç gösterilmez, çünkü imkansız olduğu için seyirciye mantıklı gelmez bu, bir kişiyi geçmişe yollamak daha kolaydır, sadece onun zamanını değiştirmek daha mantıklıdır. Oysa değildir işte, çünkü kahraman geçmişe gittikten sonra aslında geride bıraktığı evren ve zaman işlemeye devam eder. İşlemeyen kahramanın kendi zamanıdır! 


Mr. Nobody/ Bay Hiçkimse tam da bu konu üzerine kurulu bir filmdir. Ancak sadece bununla sınırlı kalmaz, bunu yaparken bize bir evreni bütün zaman ve varlık boyutlarıyla göstermeye çalışır ve bu nedenle de fiziğin evrenin işleyişini açıklamak için kurduğu/ oluşturduğu bütün teorileri de bize sunar. Film Nemo Nobody isimli kahramanın tanıklığıyla, Güvercinin Batıl İnancı, Sicim Teorisi ve Herşeyin Teorisi, Kelebek Etkisi başta olmak üzere seçimlerimizde, yaşantımızda etkili olan bir çok Quantum Fiziği teorisini açıklamaktadır. 2092 yılında 118 yaşına girmek üzere olan Mr. Nobody hakkında hiçbir kayıt bulunmayan yeryüzünde kalmış son ölümlü insandır ve ölmek üzeredir. İnsanlar oy kullanarak onun ölmesine izin verilmeli midir yoksa yapay yollarla yaşatılmalı mıdır tartışmasını yapmaktadılar. Mr. Nobody ise bir psikologun karşısında yoksa bir gazetecinin mi demeliydim, ona hatırladığı kadarıyla hayatını anlatmaktadır ama hatırladığı herşey birbirine girmiş durumda ve daha küçük bir çocukken tren istasyonunda yapmak zorunda kaldığı 'annesiyle mi gitmeli yoksa babasıyla mı kalmalı' seçimi üzerine kuruludur. Ancak Mr. Nobody'nin de dediği gibi, "Eğer hiçbirini seçmezsek, bütün olasılıklar varlığını sürdürür" ve herbiri yeni bir gerçeklik, zaman ve boyut yaratır. Sicim teorisinde muhtemel bütün olasılıkları barındıran bu boyuta Anerk adı verilmektedir. Kısaca Mr. Nobody, Nemo Nobody'nin bu Anerk'ini anlatmaktadır. Ne var ki seçimlerimizi yaparken kendi irademiz kadar (hatta bundan daha da çok) 'kelebek etkisi' kanunu geçerli olmaktadır ve her seferinde elimizde olmadan yeni olasılıklar ve yeni boyutlar yaratmaktayızdır, fakat biz sadece kendi seçimimizi yaşarız. Diğerlerinden haberimiz bile olmaz! Mr. Nobody ise henüz cennette doğmak üzere sıra beklerken, unutuş melekleri onun üst dudağına dokunarak herşeyi unutmasını sağlamayı unuttukları için (bu dokunuşun bir izi olarak üst dudağımızda çukurluk vardır), herşeyi bilerek doğar. Çünkü doğmadan önce geleceğimize dair herşeyi biliriz (bunu bilmek insana acı vereceği için melekler bu bildiklerimizi bize unuttururlar işte). Bu nedenle de insanlar geçmişi hatırlarken, Mr. Nobody geleceği hatırlar. 117 yaşına geldiğinde artık hatırlayacağı bir şey kalmadığı için, kendisi de kendi hakkında hiçbir şey hatırlamaz. Hatırladıkları sadece bütün seçimlerdir ve kendisi dahil seyirci olarak biz de onun gerçekten hangisini yaşadığını bilemeyiz/ anlayamayız filmin sonuna kadar. 


Yukarıda andığım ve hiçbir fikriniz olmadığını varsaydığım onca fizik teorisi sizi korkutmasın, filmdeki bazı bölümlerde Fizikçi Nemo Nobody tarafından bu teoriler bir ders ya da belgesel tadında açıklanmakta ve seyircinin de bunlar hakkında bir fikri olması sağlanmaktadır. Zira film dediğim gibi bütün bu teoriler üzerine kuruludur. Film boyunca izlediğimiz Mr. Nobody'nin seçimleri yani farklı hayatlar/zamanlar ve boyutlar arasındaki geçişler, sanırım şimdiye kadar yapılmış ‘en iyi geçişler’ nitelemesini de hak ediyordur. Kelebek Etkisi’nden Donnie Darko’ya, The Jacket’ten Sil Baştan’a ve hatta Benjamin Button’un Tuhaf Hikayesi’ne kadar zaman, paralel evrenler ve gerçeklikler, başka boyutlar üzerine kurulu birçok filmi anımsatan Mr. Nobody, sonunda onların hiçbirinin yapmaya cesaret edemediğini yapıp zamanda yolculuğun ‘evrende’ nasıl gerçekleşeceğini bize gösteren bir film.
Sonunda, Mr. Nobody’nin baştaki "Eğer hiçbirini seçmezsek, bütün olasılıklar varlığını sürdürür" cümlesine takılan aklımızla; acaba hiçbirini seçmediği için mi bütün olasılıkları yaşamış gibi hatırlıyor diye de sormadan edemiyoruz!

Yorumlar

  1. Kelebek etkisi-Benjamin -Sil Baştan ı izledim ama bu filmi de hemen izlemeliyim.Yaşamı sorgulatan filmler bunlar..:))

    YanıtlaSil
  2. Yaşamı sorgulatan, dolayısıyla da hayatınızı (çok pardon) boka çeviren filmler bunlar aynı zamanda da...!

    YanıtlaSil
  3. Burada da değindiğim gibi, şiddetle tavsiye ederim...

    YanıtlaSil
  4. ya çok güzel filmdi herşeyi anladım sonu hariç. sonunda o yaşlı nemo yaşıyo mu yaşamıyo mu? anna ile mi birlikte oldular? gazateci mi gerçek yoksa ona hatırlatmaya çalışan doktor mu yoksa ikiside değilmi? herşey olacağına varıyor diyor anna ile birlikte olmuş, diğer hayatlarındada aynı anda aşık olmuş, aynı anda ölmüş ama 118 yaşında neden ölüyor burda.

    YanıtlaSil
  5. Yaşlı Nemo aslında hiç varolmadı, onun bize anlattığı 7 yaşındaki çocuk Nemo'nun yapacağı seçimler karşısında neler yaşayacağı idi(Elise, Anna ve Jean'i bir bankta otururken gördüğü anı hatırlayın: Hangisini seçeceğini düşünüyordu ve o anda hangisini seçer, veya hiçbirini seçmezse ne olacağını gördü sadece). Film bize o seçenekleri anlatıyordu aslında ve henüz hiçbirini seçmemişti Nemo... Sonunda yaşlı Nemo söylüyordu zaten ve bu nedenle de zaman tersine akmaya başladı sonunda; o seçim anına döndü!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, güzel açıklamışsınız

      Sil
    2. Teşekkürler... daha iyi anlatılamazdı. Kısa ve net. Zekanızla gurur duymanızı tavsiye ederim.

      Sil
    3. Sen bi harikasin dostum kafayi yicektim yoksa

      Sil
    4. Sen bi harikasin dostum saol

      Sil
  6. sen anladığına emin misin

    YanıtlaSil
  7. bence bu filmin ikincisi felan çıksın çok güzel

    YanıtlaSil
  8. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel temennileriniz için teşekkür ederiz. Ancak "reklam içeren" yorumunuzu silmek zorunda kaldık. Özür dileriz.

      Sil
  9. 2.kez izledim ama 5e kadar yolu var.içine düştüm adeta. Beğendim demek yetersiz... 8.gün Îizlemenizi tavsiye ederim aynı yönetmen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Evet, 8. Gün'ü biliyorum ama maalesef henüz izlemedim. En kısa sürede izleyip burada paylaşacağım.

      Sil
  10. teşekkürler admin çok güzel yorumlamışsın.

    YanıtlaSil
  11. yanlız site karışık sen hangi filmleri tavsiye edrsin bunu nereye tıklayıp bakıcaz

    YanıtlaSil
  12. anna nın tersten de anna olması diyorum saygıyla sessizliğe çekiliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar ayrıntının içinde kaçırdığımız bir tanesi daha, iyi yakalamışsınız..

      Sil
  13. Hadi iyi güzel de neden nemo yattıgı yere o beyaz yuvarlağı çizmiş olabilir ki?

    YanıtlaSil
  14. İzlediğim günden beridir hiç bir an aklımdan çıkmayan bir konusu var. Ne zaman ikilemde kalsam, bir karar vermek zorunda kalsam veya kötü bir hadise geçse başımdan, bu filmi hatırlarım. Yönetmen sadece bir film yapmakla kalmamış, içimizden geçmiş ve hala daha geçmekte!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar